Aort Genişlemesi Nelerdir?

Aort dediğimiz damar, kalpten çıktıktan sonra vücuda dağılan kanı pompalayan ana atardamardır. Aortun çapı, kalpten çıktığı bölümde yaklaşık 2,5 cm’dir. Vücutta bu kadar geniş çapa sahip başka bir damar yoktur. Çeşitli sebeplerden dolayı Aort’un çapı artar, genişler. Biz buna tıpta “Anevrizma” deriz. Anevrizma belli bir süre sonra daha da genişler ise yırtılma ihtimali vardır. İçinden geçen kan dışarı doğru akar, ve komşu organları etkileyecek düzeye gelirse biz buna tıpta “rüptür” (patlama) adını vermekteyiz. Büyüyen aortun bir başka bilinen komplikasyonu ise “Disseksiyon” (içe doğru yırtılma) olarak isimlendirilir. Bunlardan her ikisi de oldukça tehlikeli patolojiler olup, anında veya çok süratli tedavi gerektiren, hayati tehlike taşıyan durumlardır.

Aort, kalbin sol ventrikülünden gelir ve göğüs ve karın boşluğu boyunca ilerler. Aortun göğüs boşluğu kısmındaki bölümünde oluşan anevrizmalar, “torasik anevrizmalar” olarak adlandırılırlar. Aortun karın boşluğu kısmındaki bölümünde oluşanlar ise, “abdominal anevrizmalar” olarak adlandırılırlar.
Anevrizmalar; beyin, kalp, boyun, dalak, diz arkası ve vücudun diğer bölümlerindeki damarlarda da oluşabilir. Eğer beyindeki bir anevrizma patlarsa inmeye neden olabilir.

Anevrizma taraması neden önemlidir ?

Her yıl yaklaşık 15.000 insan rüptüre (patlamış) anevrizma nedeni ile ölür. Rüptüre anevrizmalar, 50 yaşın üzerindeki erkeklerde 10. sıklıkta ölüm nedenidir. Rüptüre anevrizmaların çoğu erken tanı ve medikal tedavi ile önlenebilir. Çünkü anevrizmalar herhangi bir bulgu vermeden önce gelişip büyüyebilirler. Bu yüzden yüksek riskli kişilerde anevrizma taraması yapmak önemlidir. Tanı konulduğu anda anevrizmalar genellikle ilaç veya cerrahi ile başarılı olarak tedavi edilebilirler. Aort anevrizması tanısı konduğunda doktorlar kalp hızını ve kan basıncını azaltacak ilaçlar verirler, bu da patlama riskini azaltır. Geniş aort anevrizması tanısı konulduğunda, genellikle aortun hastalıklı kısmının replase (değiştirilme) edilmesi şeklindeki cerrahi ile tedavi edilebilir. Sonuçlar, genellikle iyidir.

Anevrizmanın nedenleri nedir?

• Ateroskleroz (damar sertliği veya kalitesinin bozulması) nedeniyle oluşabilir. Ateroskleroz geliştikçe atardamar duvarları kalınlaşır, hasarlanır ve normal iç yüzeylerini kaybeder. Atardamarın bu hasarlanmış kısmı içindeki kanın basıncıyla gerilebilir veya balonlaşabilir. Böylece anevrizma oluşur. • Anevrizma aynı zamanda atardamarın içindeki sürekli yüksek kan basıncı dolayısıyla da oluşabilir.
• Göğüste oluşan bir travma ile (örneğin araba kazası sonucu oluşan travma) oluşabilir.
• “Marfan sendromu” gibi bazı tıbbi durumlar da anevrizmaya neden olabilir. “Marfan sendromu” görülen kişilerin boyları çok uzundur, parmakları ince ve uzundur. Bu kişilerde damar yapısında incelme söz konusu olabilir.
• Nadir durumlarda tedavi edilmemiş sifilis (cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon) gibi enfeksiyonlar da aort anevrizmasına neden olabilir.

Kimler Risk altındadır ?

Erkekler, kadınlara oranla AAA (En sık anevrizma tipi olan abdominal aortik anevrizmalar) için 5-10 kat daha yüksek riske sahiptirler. AAA riski, yaşlandıkça artar ve en sıklıkla 60-80 yaşları arasındaki kişilerde oluşur. Periferik anevrizmalar da 60-80 yaş arasındaki kişilerde sık görülür.

Özetle :

• Ateroskleroz (Atardamarlarda yağ depolanması)
• Sigara Kullanımı (Sigara içenler, 8 kat daha fazla riske sahiptirler)
• Aşırı kilo veya obezite
• Aort anevrizması, kalp hastalığı veya atardamarların diğer hastalıkları için aile hikayesi
• Aort duvarını zayıflatan bazı hastalıklar (Marfan sendromu, tedavi edilmemiş sifilis, tüberküloz)
• Trafik kazası sırasında göğüs darbesi gibi travmalar
• 35-60 yaşları arasında ciddi ve kalıcı yüksek kan basıncı. (Kontrol altına alınmamış basınç, tehlikelidir.)
• Kokain gibi uyarıcı ilaçların kullanımı

Belirtileri Nelerdir ?

Anevrizmaların bulgu ve işaretleri tipine, yerleşimine ve patlayıp patlamadığına veya vücuttaki diğer yapılarla ilişkisine bağlıdır. Anevrizmalar yıllar boyunca herhangi bir şikayete yol açmaksızın oluşup büyüyebilir.

Yıllar boyunca yavaşça büyürler ve patlayana kadar herhangi bir şikayete yol açmazlar. Bazen muayene sırasında hastanın karnında nabız veren bir kitle fark edilebilir. Eğer şikayete yol açarlarsa, bu şikayetler sırtta veya karnın kenarlarında derin batıcı tarzda ağrı, karında saatler veya günler boyunca süren sabit yanıcı ağrı, ayaklarda soğuma veya uyuşma şeklindedir. Karın bölgesindeki anevrizmalara biz Abdominal Aort Anevrizması (AAA) deriz. AAA patlarsa, şikayetler karnın alt kısmında veya sırtta ani ve şiddetli ağrı, bulantı ve kusma, ciltte terleme, baş dönmesi ve ayağa kalkınca artmış kalp hızı şeklinde olur. Patlamış bir AAA nedeniyle oluşan iç kanama, hastada şoka yol açabilir.
Torasik (Göğüs) aort anevrizmaları, büyüyene veya patlayana kadar şikayete yol açmayabilir. Ortaya çıkan şikayetler; çenede, boyunda, sırtta veya göğüste ağrı veya öksürük, ses kısıklığı veya nefes almada zorluk şeklindedir.

Periferik anevrizmalarda ortaya çıkan şikayetler, boyunda, kolda veya bacakta hissedilen nabız veren kitle, kol veya bacak ağrısı, egzersiz krampı şeklindedir.

Anevrizma Tanısı Nasıl Konulur ?

Anevrizmalar, rutin fizik muayene sırasında şans eseri bulunabilirler. Sıklıkla göğüs veya karın ağrısı gibi başka nedenlerle yapılan ultrason, röntgen veya bilgisayarlı tomografi sırasında şans eseri bulunurlar. Anevrizma tanısı koymak için röntgen, ultrason, bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans görüntüleme, anjiografi gibi yöntemler kullanılır.

Anevrizmalar ne zaman ve nasıl tedavi edilir ?

Aort Anevrizması vücutta bulunduğu yere göre hem tedavi zamanı, hem de tedavi yöntemi açısından farklılıklar arz eder. Eğer göğüs kafesi içindeki aortu çıkan aort ve inen aort diye ikiye ayırırsak, tedavi gerektiren durumları şöyle özetleyebiliriz :

  • Çıkan Aort 5,5 cm çapına erişmiş ise veya
  • Çıkan Aort’un son 6 ayda 5 mm çapı artmış ise,
  • Çıkan Aort 5 cm ise ve labil (inişli-çıkışlı) hipertansiyon mevcut ise
  • İnen Aort 6 cm çapında ise veya son 6 ayda 5 mm çap artışı yaşanmış ise
  • Herhangi bir başka organ basısı var ise
  • Abdominal (karın içi) Aort 5,5 cm ise veya son 6 ayda 5 mm çap artışı var ise
  • Tüm anevrizmalarda eğer bir kanama şüphesi var ise

Yukarıdaki durumlarda aort anevrizmaları ya ameliyat yöntemi ile, ya da endovasküler (girişimsel) yöntem ile (EVAR, TEVAR) tedavi edilmelidirler. Bu sonuncu yöntem halk arasında “kapalı yöntem” adıyla anılır.

İLETİŞİM MENÜSÜ

OPR. DR. KÖKSAL DÖNMEZ

KALP DAMAR CERRAHİSİ

HİZMETLERİMİZ

KALP VE DAMAR HASTALIKLARI

1. Damar Hastalıkları

Damarların tıkanması, daralması ya da balonlaşarak kıvrımlı bir hale gelmesi ve bunun sonucunda kan dolaşımının olumsuz etkilenmesi damar hastalıkları olarak açıklanmaktadır

2. Varis

Toplardamarların deri altında mavi renkte, genişlemiş ve kıvrımlar yapmış olarak görülmesidir. Damarların genişlemesi sonucu şişlikler görülse de varis bulgularının artması ile büyük damar paketleri oluşabilir

3. Koroner Arter Hastalığı

Kalbi besleyen damarlar olan koroner arterlerin duvarında kolesterol içerikli yağlı plakların birikerek yıllar içinde damarı tıkaması sonucu oluşmaktadır. Damar duvarındaki yağ birikim sürecine “ateroskleroz” denir

4. Kalp Hastalıkları

Kalpte ortaya çıkan ve kalbe tesir eden herhangi bir sıkıntıyı ifade etmek için kalp hastalıkları kavramı kullanılır. Biraz daha detaya inecek olursak, kalp hastalıklarını genel manada şu şekilde sıralayabiliriz:

Sağlıklı Kalpler

Güzel Günler

Sağlığınızı ertelemekten vazgeçin. Gülüşünüzü güzelleştirin